DİŞ AĞRISI

Diş ağrısı hakkında kısaca şunu söyleyebiliriz. Bu dünyada çekilen cehennem azabı dersek sanırım en doğru tanımlamayı yapmış oluruz. İnsan diş ağrısı çekerken bugüne kadar çektiği tüm acılar anlamını kaybeder. Cehennemde çekilen acı sanırım bunun gibi birşey diye düşünüp durur. O an geldiği zaman diş ağrısından onu kurtaracak insanın kölesi olmaya hazırdır.

Peki bu kadar feci acılar çekmemize yol açan diş ağrısının sebepleri nelerdir? Kısaca özetlemek gerekirse dişlerimizin çürümesi ilk olarak dişlerin en üst tabakasını oluşturan diş minelerinin aşınması ile başlar. Diş mineleri aşınmaya başladıktan sonra bu kısımda ilk çatlaklar oluşur.
Ve bakterilerin üremesi için mükemmel bir ortam oluşturur. Zamanla bu çatlakta yerleşen bakteriler orada ürerler ve çoğalırlar. Bu aktivitelerinin sonucunda doğal olarak bölünerek çoğalan bakteriler inanılmaz hızla büyük bir nüfusa sahip olurlar. Ve bu bakterilerin atık ürünleri yani asitler dişilerimizde oluşan minik çatlakların daha da büyümesine yol açar. Zamanla dişin alt tabakaları da zarar görür. En son aşamada dişlerimizde bulunan sinirlere kadar ulaşan bu bakteriler beynimize burada büyük bir problem olduğunu ifade etmek için sinyaller yollamaya başlar ve biz de diş ağrısı çekerek kıvranmaya başlarız.

Artık kendimizi yerden yere vurmak, kafamızı duvarlara vurmak , tuzlu su kolonya her türlü kocakarı ilacı denememize rağmen dayanılmaz acılarımız hafiflemez. Bu aşamaya gelinmeden bilinçli ve sağlığına dikkat eden insanlar zaten sorunları henüz ufakken diş hekimlerine giderler ve sorunlarını basitçe hallederler. Fakat bu yazıyı okuduğunuza göre siz bu kişilerden değilsiniz. Ve büyük bir olasıkla dişçi fobiniz var.

Bu kıvranma aşaması gelince insanların çoğu bilinçsizce ağrı kesicilere saldırır. Bir umut... Belki geçer. Belki tekrar ağrımaz hisleri ile hareket ederler. Oysa bu sorunu sadece daha da zorlaştırır. En sonunda bir gün ağrı kesicilerin de fayda etmediği bir anda korka korka diş hekiminden randevu alınır . Bu macera ise başka bir yazının konusudur.